hüzün sarısı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hüzün sarısı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Hüzün Sarısı Kimdir?

Daha önce yazmış olduğum bu, Hüzün Sarısı Kimdir başlıklı yazımı ara ara gelen sorular üzerine güncelliyorum. 15 Temmuz 2020  tekrar bir güncelleme:))
Hüzün Sarısı Kimdir

Hüzün Sarısı yani Nihal Yeşiltaç Oran kimdir? Nasıl biridir? Ne iş yapar? Aslına bakarsanız yakın takipçilerim bir çok özelliğimi çözdü bile. Çok kapalı kutu biri değilimdir, oldukça şeffaf son lafını en başta söyleyen sürekli 10.köy arayan bir fani:)
13 Mart İstanbul doğumluyum. Burcum balık, yükselenim yengeç. En iyi anlaştığım burçlar yine su burçları, özellikle yengeçler. Yay kadınları ile de çok noktamız var ortak olan. Mükemmel bir anne babanın 4 çocuğunun en büyüğüyüm. Evliyim. 2 oğlum var. Büyük oğlum okulunu bitirdi ama eğitimini aldığı mesleği yapmadı, asker olmayı tercih etti. Şimdi Jandarma Arama Kurtarma Timi'nde görevli. Diğeri 4. sınıfına başlayacak.
Şimdi soruları bir metin halinde yanıtlıyorum.
En sevdiğim renk siyah, tuttuğum takım Fenerbahçe, asla tahammül edemediğim şey sahtekarlık. En önemsediğim duygu vefa. En sevdiğim kozmetik ürünü oje olsa da allık ve maskara olmadan olmaz diyenlerdenim.  En sevdiğim yemek sorusuna beklediğiniz gibi bir cevap gelmeyecek üzgünüm, sahanda yumurta:) Ve tabi hamur işleri. Gıda Teknisyenliği okumuş birinin bu kadar sağlıksız beslenmesi tartışılası bir konu farkındayım. En sevdiğim parfüm Dior'un Cherie ve Jadore. Artık koklayarak kullanıyorum o ayrı.  İnsan aşığı bir insanım. Dostluğa çok önem veririm. İyi bir dinleyiciyim. İyi sır tutarım. Aslında "iyi sır tutarım" cümlesi çok basit bir cümle biliyorum ama özellikle yazdım. Çünkü günümüzde sır tutmak ciddi bir meziyet ve ben bu meziyete sahibim. Sevincimi ve öfkemi paylaşmaktan çekinmem ama üzüntülü hallerimi kimse anlayamaz, annem hariç. En sevdiğim şehir İstanbul. Görmek istediğim şehir ülkemin tüm şehirleri. Görmek istediğim ülkeyi şöyle açıklayayım. Önce ülkemin her karışını gezip görmem lazım. Sonra ömrüm yeterse uzak doğu ülkeleri. Hayranı olduğum tek sanatçı var o da Nilüfer. Müzik dinlerim tür ayırmam ama ağırlıklı olarak Türkçe pop dinliyorum. En sevdiğim dizi diye bir şey yok dizi izlemiyorum, izleyemiyorum. Çukur isimli diziyi takip ediyorum, izleyemesem de konuya hakimim. Hiç pişmanlığın var mı demişsiniz evet var. 91 yılında yazmaya başladığım gazeteye kadrolu giriş teklif edildiğinde, iş yeri açmalıyım gibi saçma bir ideal uğruna kabul etmeyişim en büyük pişmanlığım.
Bir de köşe yazarı olduğumu bilenler para alıyor musunuz yazdığınız köşelerden, kaç lira alıyorsunuz demişler. Para aldığım da var almadığım da var diye cevap vereyim buna:)
Atlamak istemediğim bir soru da bugün snapchatten geldi. Soru aynen şu "ilgi görüyorsunuz ama sevildiğinize inanıyor musunuz?" Çok güzel bir soru bu insanın kendisini irdelemesi için değil mi? Sevildiğimi biliyorum ama sevmeyenim de çok fazla. Kimseye bir zararım olmaz aslında ama haksızlığa tahammül edemiyorum kendimi tutamıyorum. En çok instablogger kavramını kabul etmediğim için düşman oldular bana. Bir de içerik üretmeyip sürekli çekiliş yapıp basın bülteni yayınlayan sözde blog yazarları hiç sevemediler beni:) Benim sevmediğim hiç kimse yok, tek bir kişi bile. Kızdığım insanlar elbette var ama 'sevmiyorum' demem için öncesinde ciddi sevmiş olmam lazım:)
He bu arada atlamayayım. Küçük oğlum doğduğunda aktif iş yaşamına ara verdim o aralar yani yaklaşık 2 yıl internet üzerinden kampanyalara ve çekilişlere katıldım çok zevkliydi. Güzel arkadaşlıklar kurdum. Hepsi çok özel benim için. İş olarak neler yapıyorum blog dışında anlatayım. Özhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olarak varım.  Bir müzik yapım şirketinin yani Kadırga Müzik, basın ve halkla ilişkilerini yürütüyorum. Medya Tilkisi'nde köşe yazarı ve Magazinmatik.com'da editörlük ve köşe yazarlığı yapıyorum, Şarkı sözü yazarı olarak MESAM üyesiyim. Şiir yazmak hobim. Bazı şiirlerim bestelendi ve okundu. Basın kartı sahibi gazeteciyim, serbest haber yazıyorum. Şuraya yazacağım bir iki şey daha olabilir
Not: Burada bahsettiğim iki şeyden biri gerçekleşti. Magazinde kendi platformumu kurdum. Bi'Dolu Magazin olarak devam ediyorum. Diğeri ise başladım ama ne zaman sonlanır bilmiyorum. Bu arada bir hedef daha belirledim; yani yine iki şey daha ekleyebilirim buraya...

Bu kadar işe nasıl yetiştiğimi soranlar oluyor ve yeni öğrenenler de soracak. İnsan işini severek yapıyorsa sıkılmaz yorulmaz. Laf aramızda bir de az uyuyorum :) Mesela şu an saat tam 04.10 ve yarın (yani bugün) çok dolu bir gün olacak, yoğun geçecek. Elimden geldiğince bana verilen köşelerde yazılarımı yazmaya devam edeceğim. Bunun dışında blogumda da yapmayı planladığım çok şey var. Ürün deneyimlerim, yaptığım ve katıldığım etkinlikler, gündemle ilgili yazılarım da blogda olacak.
Sormak istediklerinizi buradan ya da Instagram'dan bana sorabilirsiniz.
Yeni güncellemede görüşmek üzere.
Sevgiler

Bu yazının kısaltılmış hali de tam burada
Devamını Oku »

Pastel Hüzün Sarısı Oje

Merhaba
Geçen gün sizlerle Hüzün Sarısı Oje Pastel Kozmetik ile Çok Yakında Raflarda başlıklı bir yazı paylaşmıştım.  Pastel Kozmetik markasından çıkan, blog adıma ait Pastel Hüzün Sarısı Oje'nin hikayesini anlatmıştım. Ve uygulanmış halini paylaşacağımı söylemiştim.
pastel hüzün sarısı oje
Oje gördüğünüz gibi tam Hüzün Sarısı. Nasıl içime sindi anlatamam. Hüzün rengi bu olmalı öyle değil mi? Ojenin özelliklerinden bahsedeyim kısaca. Standart Pastel şişesi ve Pastel fırçası ile karşılaşıyorsunuz. Oje benim tercihimle mat. Kıvamı oldukça koyu. Eğer çok iyi oje sürebiliyorsanız tek kat bile yeterli ancak iki kat tam rengini veriyor ve dokuyu hoş hale getiriyor.
Mat ojeler biliyorsunuz kıvamlarından dolayı çok kalın sürüldüğünde, tırnakta küçük soyulmalara sebep oluyor. Bu sebeple fırçadan akan fazlalıklar şişeye geri gönderin:) Kuruma hızı orta. Bir güzel özelliği de rengin her mevsime uygun olması. Sarı renkte olan ojeleri genellikle yazın daha çok kullanırız ama bu sarı her mevsim her kıyafetle kombin yapılacak kadar güzel bir sarı olmuş. Kullandığınız zaman ne demek istediğimi anlayacaksınız.
hüzün sarısı oje
Pastel Hüzün Sarısı Oje dağıtımı bu hafta başlayacakmış. Satış noktalarına ulaşması diğer haftayı bulabilir diyor ilgililer. Onun müjdesini de vermiş olayım bekleyenlere. Mutluluğuma ortak olan, en az benim kadar meraklanıp heyecanlanan herkese çok teşekkür ediyorum. Bu yarışmaya iyi ki katılmışım.
Sevgiler
pastel hüzün sarısı

Devamını Oku »

Hüzün Sarısı Oje Pastel Kozmetik ile Çok Yakında Raflarda

huzun-sarisi-oje



Merhaba

Bundan bir süre önce Pastel Kozmetik Facebook sayfasında olan bir yarışmaya katılmıştım. Hüzün Sarısı Oje için katıldığım Renk Laboratuvarı isimli yarışma şu şekildeydi; Uygulamaya giriyorsunuz, istediğiniz rengi seçiyorsunuz tonlandırıyorsunuz, mat simli parlak olup olmadığını seçiyorsunuz ve katılım sağlıyorsunuz.
Uzun yıllardır oje kullanan biri olarak, kullanmadığım marka, renk tonu kalmadı diyebilirim. İstediğim sarı rengi hiç bulamadım. Uygulamanın içinde blog ismime de uygun olan Hüzün Sarısı'nı
oluşturmaya çalıştım. Ojede tercihim her zaman mat olduğundan, mat seçeneğini işaretledim.
Yarışma sonucu en çok beğeni alan ojeler ile belirlenecekti. En çok oy alan ilk 3 yarışmacının yaptığı, oluşturduğu oje kazanacaktı.
Birkaç arkadaşıma duyurdum. Ve o kadar ilgilendiler ki. Ojem beğeni toplasın, en çok oyu alsın diye
uyumayan arkadaşım bile var. Dilek Karki:)
Yarışmada 2.olan Nurdan Göksu ve 3.olan Gaye Semiz'in çevresi de çoktur. Kolaylıkla 1.olabilirlerdi. Ama benim oje düşkünlüğümü bildiklerinden kendilerini geri çekip 1.olmamda fayda sağladılar. Bu gözümden kaçmadı ikisine de ayrıca teşekkür ediyorum.
Yarışmanın son gecesi listede birinci sırada görünüyordum ertesi gün sonuç açıklanacaktı. Yarışmanın şartlarına göre evet 1.bendim ama resmi açıklama olmamıştı. Uyuyamadım o gece heyecandan. Sabah Pastel 3.olandan başladı açıklamaya 3. Gaye Semiz, 2.Nurdan Göksu ve 1.Hüzün Sarısı. Mutluluğumu tahmin edersiniz. Sonucu paylaştığımda aldığım yorumlar, gelen mesajlar ve telefonlar mutluluğumu katladı.
O günden sonra ojelerin imalatının bitmesi ve elimize ulaşma heyecanı başladı. Yine ara ara mail, mesaj ve yorumlarla "Hüzün Sarısı Oje ne zaman çıkıyor?" diye merak edip soranlar oldu.
Sonunda o gün geldi ve dün sabah (12 Eylül 2015), Pastel'den gelen paket yüzümü güldürdü. 
Buna
gerçekten ihtiyacım vardı. Çünkü yakın tanıyanlar bilir; ülke olarak yaşadığımız kötü günler beni çok yıpratmıştı. Günler sonra markamı Pastel'de görünce çok çok sevindim.

İşte Hüzün Sarısı Oje ve dereceye giren Al Rengi Gece ve Turkuaz isimli ojeler
pastel-oje

turkuaz-oje
En yakın zamanda bu ojelerin uygulanmış halini sosyal medya hesaplarım ve blogumda paylaşacağım.
Oje raflarda yerini alır almaz hem bu postu güncelleyeceğim hem de sosyal medya hesaplarımda duyurusunu yapacağım.
Pastel'e ve emeği geçen herkese bir defa daha teşekkür ediyorum.
Sevgiler




Devamını Oku »

Okuma!



okuma


Herkese Merhaba

Öncelikle blogunda bizlere sesimizi duyurma şansı veren Hüzün Sarısı'na teşekkür ederim..Buraya ne yazmam konusunda aslında çok düşündüm yazacak çok şeyim var. En önemlisini bulmalıydım bu fırsatı iyi değerlendirmem gerekiyordu o yüzden tek aşkım olan kitapları seçtim başlığımı da "Okuma!"

Evet başlığım Okuma;çünkü okumuyoruz kimse okumuyor .Gazete bile okumuyor ..Herkes o kadar yoğun ki; internet bağımlılığı, tv programları, dedikodu, makara, derken kimse okumaya vakit ayırmıyor..Oysa en büyük ihtiyacımız okumak değil midir? Görmediklerimizi görmemize, tatmadığımız duyguları tatmamıza sebep olmaz mı okuduklarımız? Her öğrendiğimiz 1 kelime konuşma dilimizi kelime haznemizi geliştirmez mi ? Objektif olmamızı sağlamaz mı? Her görüşe her dine, her ırka, saygıyı, sevgiyi, okuyarak öğrenmez mi insanlar? En son inen kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim de bile ilk kelime OKU değil midir? Okuyalım beyler bayanlar okuyalım ve çocuklarımıza okumayı aşılayalım..Kitap okumak boş vakitleri doldurmak demek değildir. Kitap okumak dolu zamanların işlemi olmalıdır. Bazen okuduğunuz tek satır hayatınıza renk katar ,bazen eksiğinizi kapatır bazende yanlış bakış açınızı değiştirir.Kendinizi eleştirir insanlara daha olumlu, olaylara daha objektif bakmanıza sebep olur. Okumuş olmak için okunan hiçbir kitabın size faydası olmaz, onları sevin isteyerek ve bilinçle okuyun..Ve hayatınızda herşeye ayırdığınız zamanı kitaplar içinde ayırın.Ben bir öğretmen kızıyım ve çok küçük yaşlarımda annem ve babamdan gördüğüm için sıkı bir okuyucu oldum..Sizde çocuklarınıza örnek olun evinizde kitap okuma zamanları oluşturun mesela, yolculuklarda elinizde kitap olsun, işe gidip gelirken vesaitlerde boş boş oturmayın KİTAP OKUYUN .Ne demiş ünlü bir düşünür ''Kitaplar benim sevgili dostlarım, gerçek yol gösterenlerimdir; çünkü iki yüzlülük etmeden bana görevlerimi hatırlatırlar.'' (Alphonse Daudet
Çocuklarımızın objektif olmalarında onlara yok gösterelim..Her görüşün kitabını okuyalım sadece fikir değil bilgi sahibi de olalım.Bilgiden korkmayalım. Ancak o zaman ülkemiz ve milletimiz için faydalı bireyler olur yeni nesilleri sağlıklı bir şekilde yetiştirir, onlarında ufuklarını açarız.Bilginin verdiği aydınlanma ile etrafımıza ışık saçalım ki bizden sonra gelecek nesilde bu ışıkta yürüsün.
Sevgiler
Nurdan Göksu
Devamını Oku »

Hepimiz Potansiyel Ölüyüz!

Merhaba

Bu hafta magazinmatik.com 'da olan köşemde, son günlerde yaşadığımız tatsız olayların bizleri nasıl etkilediğini kısacık bir yazı ile anlatmaya çalıştım. Potansiyel ölü olduğumu söyledim. Neler hissetiğimi veya hissettiğimizi anlatmak için çok bile o kadar satır.
Şöyle başladım yazıma:


Çok az açtım müziğin sesini Nilüfer'den Geceler isimli şarkıyı dinliyorum. Yarın(lar) için plan yapıyorum bir yandan. Ailemle ilgili kariyerimle ilgili. Buna ne kadar hakkım var bilmiyorum! Çünkü;ben potansiyel bir ölüyüm aslında.
Y


Devamını Oku »

Sevgililer Günü Etkinliğimizden İlk Notlar (part1)

slayt-gosterimi



Merhaba Arkadaşlar;
Yaklaşık 3 aydır Sevgililer Günü için bir etkinlik hazırlığındaydık Pınar'la Hayat blog yazarı Pınar ile birlikte. Sonunda heyecanla beklediğimiz etkinlik günü geldi ve etkinliğimizi tamamladık.
Bu yazımda genel hatları ile bahsedeceğim buluşmamızdan ve bazı sponsorlarımızdan. Fotoğraflarla, dip notlarla. Daha sonraki yazılarımda ise çoğunlukla sponsorlarımız ait olacak:)
Yukarıda ilk paylaştığım fotoğraf otelin dev ekranında gün boyu dönen slayt gösteriminden. Bu slaytta katılımcı blog yazarlarının headerları ve sponsorlarımızın logoları dediğim gibi gün boyu döndü.

Burada Pınar'cım açılış konuşmamızı yapıyor, ben de herkes gibi pür dikkat dinliyorum:)
etkinlik-davet


Etkinliğimizin mekan sponsoru Sürmeli Hotel oldu. Bizler için güzel salonlarından birini ayırmıştı.
Gün boyunca tazelenen, bittikçe yenilenen ikram masaları ve salonun kapısındaki tabelaya kadar her ayrıntıyı düşünmüşlerdi bizler için.
acik-bufe




surmeli-hotel-sunum

Etkinliğimize çok özel bir organizasyon şirketi sponsor oldu. Hep derim ya "asalet ayrıntılarda gizilidir!" diye. Öyle güzel detaylar vardı ki düşündükleri. Kuğu Organizasyon'dan bahsediyorum. Bu yazımda ve diğer yazılarımda size fotoğraflarla anlatacağım güzellikleri. 
İşte hazırladıkları masalar;
Sponsorlarımız ve blogger konuklarımız için hazırlanan bu masalara o kadar özenildi ki! Sandalyeler ve masalar da Kuğu Organizasyon'a ait. Bir ekip olarak geldiler, hızlı ve profesyonel bir şekilde hazırlıklarını yaptılar. İşlerinde çok iyiler, bunu defalarca organizasyon hazırlamış biri olarak söylüyorum. Masadaki örtüler, çiçekler, gül yaprakları hepsi özenle hazırlandı. Herkesin servisinin yanına ajanda, kalem ve anahtarlık hediyelerini de eklediler. Kırmızı halı detayı çok güzeldi. Hepsini paylaşacağım sizlerle. Daha önceki yazılarımda da bahsetmiştim. Profesyonel insanlarla çalışmayı çok seviyorum. Defalarca anlatmak zorunda kalmıyorsunuz. Siz istediğinizi söylüyorsunuz onlar böyle harika tablolar çıkarıyorlar ortaya:)

Burada ayak üstü dedikodu var:)

Profesyonel bir ekip daha Tatlı Hayaller Dükkanı. Geldiler ve harika bir masa hazırladılar. Lezzetleri çok iyiydi, görsellik çok iyiydi. Şeker hamuru ile yapılan pastalarda, bazıları şeker hamurunu iyice açmaya üşendiğinden pastanın kekinden fazla şeker hamuru olur ve boğuşur durursunuz pasta yemek için. Ama Tatlı hayaller dükkanı o kadar özenmişti ki yaptığı pasta ve kurabiyelere. Ellerine emeklerine sağlık diyorum. İşte hazırladıkları masa ve ürünleri. Pastamızı kesiyoruz ve Tatlı Hayaller Dükkanı yetkilisi ile pozumuzu veriyoruz :)
seker-hamuru.pasta
pasta-kesimi

Şeker mi şeker bir sponsor daha Madam's Hans. Onlar da bizim için müthiş lezzetler hazırlamışlardı. Ürünlerine bakalım mı? İşte herkesin adına yapılan kocaman kurabiyeler ve sunumları
isme-ozel-kurabiye


Tatları ve sunumları ile misafirlerimizi mutlu eden sponsorlarımızdan biri de Wanted Burger oldu. Onlar da ekip olarak geldi gayet profesyonelce sunumlarını yaptılar ayrıca kendilerini anlatan kısa bir konuşma da yaptılar. Ben Wanted Burger hakkında bilinmsi gereken çok şey olduğunu düşündüğümden bağımsız bir yazı ile markayı sizlere tanıtmayı düşünüyorum en yakın zamanda. 
Misafirlerimiz lezzetinden çok memnun kaldı. Asla hamburger sevmeyen Şirin Kanatlar blog yazarı Seda bile sevdi bu lezzeti:)
İşte mini burgerlerimiz ve slaytta markanın logosu
hamburgerci

wanted-burger

Şu gördükleriniz daha başlangıç. Dilimin döndüğünce, fotoğraflar yettiğince size anlatacağım etkinliğimizi ilerleyen günlerde farklı yazılarda.
Gün içinden bir iki fotoğrafla bitireyim bu yazımı. İlerleyen günlerde diğer sponsorlar ve hediyeleri ile tekrar bu adreste karşılaşacağız kısmetse:)

Böyle mutlu geçti günümüz, herkes gülümsedi biz bu gülücüklerle mutlu olduk:)
İşte açılış konuşmamızdan bir kare daha:)

Umarım bu yazımla etkinliğimizin nasıl geçtiği hakkında fikir sahibi olmuşsunuzdur. Biz aldığımız mail ve mesajlardan hem sponsorlarımızın hem blog yazarı konuklarımızın çok memnun kaldığını öğrendik. Ve bu bizi inanılmaz mutlu etti. Gece gündüz neredeyse 3 ay çalıştık her şeyin en iyisi en farklısı olsun diye yazdık, çizdik bozduk yeniden düşündük. Sanırım bunu başardık. Bu sebeple Pınar ile keyfimize diyecek yok:)
Diğer yazılarımda tekrar buluşmak üzere, sevgiyle kalın.

Organizasyon By Hüzün Sarısı & Pınar'la Hayat Bir Buket Kozmetik
Evren'den Al Haberi 
Gülümse Yüzüme 
Hayatı Makyajla 
Makyaj Kelebeği 
Mutfak ve Tatlar 
Sağlıklı Mutfak 
Sebibebi
Şirin Kanatlar
Vanilins 
Yasemin Kokulu Bir Hayat
Yemek Sohbetleri

















Devamını Oku »

Blogger Paylaşım Tagleri Netleşti:)


Merhaba 
Aralık ayının ortalarında Gülümse Yüzüme blog yazarı Yasemin ile birlikte bir etkinlik başlatmıştık. Blogger Paylaşım Tagleri
 demiştik. Bu etkinliğin amacı; instagram ve twitter gibi sosyal medya hesaplarımızda paylaşım yaparken tüm blog yazarlarının aynı tagi kullanması, böylece takipçilerimizin veya yazdığımız konularla ilgili arama yapanların zamanla bu taglere alışıp paylaşımlarımıza kolay ulaşmasını sağlamaktı. Teşebbüsümüz başarılı olduğu. Gerek oluşturduğumuz facebook etkinliğine gelen yorumlar, gerek mesaj ve mailler, gerekse blog paylaşımlarımıza gelen hoş tepkiler bunu gösterdi.
Etkinliğimize katılan blogger arkadaşlarımızdan tag önermelerini rica ettik. Çok teşekkür ediyoruz hepsine, özel mesajla mail veya etkinlik sayfamıza birçok öneri geldi. Seçmek zor oldu tabi. Seçerken çok düz olan, bu etkinliği bilmeyenlerin de bu taglerle ulaşabileceği önerileri seçtik belirledik.
Tabi her blogger kendine has veya paylaşımı ile ilgili tagler kullanacak ama burada belirlenenler dediğim gibi zamanla kalıplaşacak olan tagler olacak.
Dilerseniz şimdi size belirlenenleri listeleyeyim. 

#yazananne
#okuyananne
#mutfaktabirivar
#bloggermutfakta
#eventgünüm
#eventanim
#kitapokudum
#kitaptavsiyem
#gezdimgordumyazdim
#cokgezenbilir
#makyajzamani
#ojeminrengi
#cildimicin
#sacimicin
#bombamagazin
#deneyincegordum



İşte bunlar standart değişmeyen taglerimiz. Hepimizee hayırlı olsun, şans getirsin.
Not: Bu kararımızı destekleyenler istedikleri yerde, istedikleri şekilde duyururlarsa umduğumuzdan çabuk oturur tagler yerlerine:)

Sevgiler




Devamını Oku »

Şirin Kanatlar Blog Keşif Etkinliği Yapıyor. Birbirimizi Keşfedelim:)


Merhaba Arkadaşlar

Şirin Kanatlar blog keşif etkinliği yapıyor. 
Seviyorum böyle aktiviteleri, özellikle izlemeyi. Bazılarına katılıyorum hatta. 
Sizler de katılmak isterseniz tam burayı tıklıyorsunuz.
Tanııyoruz, keşfediyoruz takipleşiyoruz.

Sevgiler:)



Devamını Oku »

GoldenLady Strawberry Denemem




Merhaba
Bugün GoldenLady ojelerimin sonuncusunu göstermek istedim sizlere GoldenLady Strawberry
Daha önce biliyorsunuz GoldenLady Green Apple ve GoldenLady Chocolate'ı anlatmıştım, fotoğrafları paylaşmıştım.
Srawberry de diğerlerinden farklı şeyler vardı mesela ojenin o rahatsız edici kokusu bunda vardı ve tırnaklarımda gördüğünüz tam dört kat. Bir türlü olması gerektiği renk vermedi dört kat kullanmak zorunda kaldım. İşin açığı bu çok hoşum gitmedi. Bir de fırçası kötüydü ama sanıyorum imalat hatası bir durum serinin diğer çeşitlerinde çok iyiydi fırça ve sürümü.
Bu arada sabah kalktığımda bir tırnağım kırılmıştı fotoğrafta da görürsünüz işaret parmağımı. Diğerlerini de kısaltmam gerekecek bu oje için kesmedim çünkü ben koyu renk ojeleri kısa tırnakta hoş bulmuyorum.
Bu da tırnaktaki hali

Bu renkte böyle işte:)
Sevgiler




Devamını Oku »

İyi Bir Blog Yazarı Nasıl Olmalı?

İyi Bir Blog Yazarı Nasıl Olmalı




Merhaba Arkadaşlar;

Başlığı gördünüz ve içinizden bazılarının "kırk yıllık blogger gibi ölçü koyuyor" dediğini duyar gibiyim. Evet herkesin kendine göre bir ölçüsü var benim de öyle. Az sonra yazacağım özellikler bende var mı yok mu onun eleştirisini elbette ben yapamam ama burada olması gerekenleri yazıyorum, yazacağım. Ayrıca; eski bir blog yazarı değilim ama eski bir köşe yazarıyım buraya bakabilirsiniz. 
Hatta tüm yazılarım bir meslek birliği tarafından korunuyor (MESAM)


Önce neden böyle bir yazı yazma gereği duydum onu izah edeyim.
*Blog açmak isteyen, yeni açan, daha önce topluluklara hitap edecek yazılar yazmamış insanlara bilgi olması açısından
*Yıllardır bir blog alanı olduğu halde işi düştükçe(!) yazan
*Sırf blogspot.com uzantılı bir hesaba sahip oldukları için kendini blogger olarak adlandıranlar için

Şu yazdığım üç maddeye son günlerde fazla rastlar oldum. Şimdi tek tek başlayayım yazmaya...

1-Blog yazmak herkesin harcı değil bu çok net. Önce yazmayı sevmek, yazarak kendini ifade etmeyi başarıyor olmak lazım
2-Kelime haznesine güveniyor olmak lazım
3-Dilimizi çok iyi kullanması lazım. Şirin ve samimi olmak adına vıcık vıcık olmamalı diye düşünüyorum
4-Üst başlıklarla değil, bildiği konularda yazı yazıyor olması lazım. Altını dolduramayacağı konulardan uzak durması lazım
5-Yeteneği her ne konuda ise o konularla blogunu güncel tutması lazım
6-Evli çocuklu olunabilir ama her postta çoluk çocuğundan bahsedip aile fotoğrafları ile doldurmaması lazım.
7-Hedef belirlemesi ve o hedefe doğru giden yolda gerekirse yavaş ama sağlam adımlarla yürümesi lazım.
8-Bloguna izleyici gelsin diye veya bikaç ürün evine kargolansın diye firmaların peşinde dolaşıp çekilişlerine talip olup blogu çekiliş show haline getirmemesi lazım.
9-Aylarca bloga post girmeyip aktif bir durum olduğunda, (mesela etkinlik organizasyonu gibi) blogu gelişi güzel yazılmış ürün deneyimi, gezi notları yemek tarifleri ile doldurmaması lazım.
10-Hepimiz insanız, herkesi sevmek zorunda değiliz ama saygı esas olmalı özellikle bazı ortamlarda bir araya geldiğimiz ve aramızın iyi olmadığı blogger arkadaşlarımız için tavır almamamız ve organizasyon sahibini huzursuz etmememiz lazım.
11-Sosyal medya hesaplarımızın duvarlarında isim vermeden ona buna laf atmamamız lazım. Buna benzer bir konuya daha evvel parmak basmıştım işte burada tık tık
12-Arkadaşlarının yaptığı etkinliklere gidip sponsor ürünlerini aldıktan sonra belli belirsiz aralıklarla deneyiip blogunda yer vermesi lazım. Eve gelip etkinliği unutup onu davet eden arkadaşını sponsorlarına karşı rezil etmemesi lazım.
13-İzleyici(takipçi) gelip bir postun altına yorumunu, fikrini yazıyorsa blog sahibi de bir zahmet cevaplaması lazım.
14-Bir ürün kullandığında eğer beğenmediyse bir daha para verip satın almayacaksa bunu kesinlikle bu şekilde yazması lazım veya ürünü hiç yazmasın ama beğenmediği ürünü sırf firmaya şirin görünmek için süslü kelimelerle yazarsa izleyicisini yanıltır. İtimat biter. Güvenin bittiği yerde de kısa zamanda güzel olan herşey biter.
15-Yazdığı yazılarda özgün cümleler kullanılması gerekir. Kopyala yapıştır yaparak veya cümlede kelimelerin yerini değiştirerek bloguna yazanlar üretimleri olmadığı için bir süre sonra tükenir, dolayısı ile de foyası ortaya çıkar. Böyle bir rezilliği kimse yaşamak istemez.
16-Fotoğraflar olabildiğince sizin elinizden geçmiş fotoğraflar olmalıdır. Başkalarının emeği ile blog yazımızı süslemek yakışmaz değil mi?
17-Fesat olmamalıdır blog yazarı. Hep kullandığım bir söz var burada da yazayım "Herkesin şansı kalbindeki samimiyet kadar olsun!" derim buna inanırım çünkü.
18-Blogunuzdan bahsederken bloğum demek yanlıştır blogum demelisiniz buna da son günlerde çok rastlar oldum.
19-Kompleksi olmamalodır. Diğer blog yazarlarının başarılarını kıskanacağına onlara destek olmalı feyz almaya çalışmalıdır. Eski yazarlar yeni yazarlara her anlamda destek olmalıdır.

Aklıma gelenler şimdilik bu kadar. Farklı bişeye rast gelir buraya uygun görürsem zaman içinde ekleme yaparım.
Dediğim gibi saydığım her maddeyi uyguladığım konusunda iddialı değilim ama elimden geldiğince yazdıklarımı gerçekleştirme çabasındayım.
Buraya kadar okuduğunuz için de ayrıca teşekkür ederim. Konu ile ilgili yorumlarınız önemli, bekliyorum.
Not: Konu ile ilgili ikinci yazım işte burada
Sevgiler



Devamını Oku »

Tercihim Olan Yiyecek ve İçecekler (Mim3)






Blogger arkadaşım Yasemin Kokulu Bir Hayat beni mimlemiş, yiyecek ve içecek ile ilgili konular hakkında sorulara cevap vereceğim.
Hemen başlayayım:)

En Sevdiğiniz Yemek
Ben daha çok şarküteri ürünlerini, kahvaltı türü beslenmeyi seviyorum. Ama pilav, Hasanpaşa Köfte, içli köfte.. bunlara asla hayır demem:)

En Sevdiğiniz Tatlı
Hangisinden başlasam? Krem karamel, künefe ve çikolatalı pasta

Siz çocukken anneniz sizi
Sürekli hamur işe ile besledi ben de o sebeple bu tür yiyeceklere özel ilgi duyarım.

Çocukken de Şimdi de
Yeşil salata sevmezdim hala sevmem (garip geldi değil mi)

Yemeği Sevdiğiniz İlginç Şeyler
Dolma sararken üç tencereye bir ağzıma:)

Türk Mutfağı Dışında
Ben hemen hemen her konuda yeniliklere açık biri değilim yazık ki, belki italyan mutfağı olabilir. Türk ve Osmanlı mutfağı dehşet güzel seçeneklere kapalıyım:)

Yemeği Sevdiğiniz Sağlıksız Şey
Çikolatalı pasta

En Sevdiğiniz Meyve
Portakal ve birisi dilimleyip servis yaparsa daha da çok severim:)

En Sevdiğiniz Atıştırmalık
Bitter çikolata



En Sevdiğiniz İçecek
Çay ve su

Asla Yemeyeceğim, İçmeyeceğim Dediğiniz Şeyler 
Karnıbahar, yeşil salata, suşi, diyet içecekler

Sonsuz Tane Olsa Yiyeceğiniz Şeyler
Sanırım bitter çikolata

Çorbaların Kralı
Çorbalarla aram pek yok ama iyi yapılmışsa kırmızı mercimek olur

Kahvaltıda Tercih Ettiğiniz Şey
Sahanda yumurta, pastırma (çemeni az), yağ reçel

Açken Ben
Tansiyonum düşer.. O zaten her şeye düşer çıktığı çok nadir görünür:)

Bir Keresinde Yemek Yerken
Arkadaş sohbetinde o kadar güldük ki, ben oturduğum sandelye ile birlikte geriye doğru düştüm. 16 yaşındaydım sanıyorum:)


Ve sorularımız bitti. Bu zevkli soruları yanıtlamak isteyen herkesi mimliyorum. 
Sevgiler:)






















Devamını Oku »

Yeni Bir Mim!





Merhaba 

The Helleaven blog beni mimlemiş. Hemen sorulara ve yanıtlarına geçeyim.

Bu aralar hayatında neler oluyor, seni nasıl etkiliyor bu olaylar?
Bu aralar sağlıkla ilgili sorunlar yaşıyorum, dolayısı ile yıpranıyorum.

Hayatın senin için ne kadar önem arz ediyor? 
Bir noktadan sonra insan hayatını kendi için değil sevdikleri için yaşıyor. Bu anlamda ailem için hayatı seviyorum:)

Kendini bir kenara çekip, düşündüğün oldu mu? 
Elbette, herkes gibi zaman zaman benim de kendimle baş başa kalmak istediğim anlar oluyor.

Nefret duyduğun bir alışkanlığın var mı? 
Eskiden aşırı merhametliydim böyle olmak zarar verdiğinden bir süre önce verdiğim bir kararla merhametimi sadece sevenlerime ayırdım

Bu hafta içinde neler yaşadın? 
Sol gözümden ameliyat oldum.

Hayat? 
Sevince sevilince güzel:)

Son zamanlarda bir değişikliği uğradığını hissediyor musun?
Yukarıda da bahsettiğim gibi merhamet duygumu sandıklara kitledim, böyle çok iyi

Hayattan beklentilerin neler? 
Önce sağlık ailemin her ferdi için ve kendim için. Sonra huzur. Sonra diğer maddesel şeyler...

Mim için The Helleaven'a teşekkür ediyorum. İsteyen buyursun yanıtlasın, sevgiler:)




Devamını Oku »

CND VINYLUX DENEYİMİM

Merhaba

Bugün sizi farklı ve çok alışık olmadığımız bir ürün seti ile tanıştırmak istiyorum. CND VINYLUX Bu ürün ile Hayatı Makyajla Blog sahibi Ebru'nun Sonbahar'a Merhaba etkinliğinde tanıştırıldık. O günden bu güne iki defa farklı aralıklarla ve farklı ortamlarda kullandım emin olmak için.
Önce size ürünleri anlatayım sonra fikrimi yazayım dilerseniz.

Ojenin özelliği 7 gün kalıcı olması. Hava ve su alıyor olması ayrıca zehirsiz olması. Çok hoş değil mi?
Görsellere geçeyim onlar üzerinden anlatmaya devam edeyim hemen:

                                                      
Ojemiz burada. Yanındaki oje gibi görünen siyah renkli olan kurutucu koruyucu olarak kullanılıyor.
Siyah olan sadece ambalajı içinde cila renginde bir sıvı var. İki kat oje sürdükten sonra kurutucuyu sürüyoruz. Kuruma süresi evet iki dakika.



Tırnaklarımdaki hali ile de fotoğrafladım.

f

Gelelim izlenimime. Önerildiği gibi uyguladığım. İlk kullandığımda ofis ev arasında mekik dokuduğum çok yoğun olduğum bir dönemdi. Suyla el yıkama ve banyo dışında pek temas etmedim evet 1 hafta sonra minik soyulmalar başladı, sildim. İkinci kullanımımı da ise evde olduğum ev işleri ile aşırı meşgul olduğum bir döneme getirdim 4.gün başladı küçük soyulmalar.
Genel anlamda ürün anlatıldığı gibi işin özü. Memnun kaldım bilginize.
Bu arada etkinlikte bir de tırnak besleyici yağ hediye edildi her birimize. Ancak onu uzun süre kullanma fırsatım olmadı. Takdir edersiniz ki bu gibi ürünler hakkında iki kullanımda deneyim yazmak uygun olmaz belli bir süre kullanılması gerekir. İşte fotoğrafı

Hep söylerim ya, ellerimiz kıymetli, Lütfen gereken özeni gösterelim.
Sevgiler:)



Devamını Oku »