Pastel Day Long 28

Merhaba

Pastel Day Long 28 ile geldim. Daha önce Favori Day Long Renklerim yazımda bahsettiğim bir renk aslında ama geçen gün yaptığım instagram paylaşımında çok ilgi görmesi üzerine Day Long 28 i yazmak istedim.

Kimine göre iddialı bir renk kimine göre ise günlük kullanılabilecek kadar sıradan. bir renk. Bana göre günlük kullanıma uygun olmayan ki bu durum şartlara göre de değişir, muhteşem bir renk. Yakın takip edenler bilir bu renkleri çok severim zaten, kendime uygun bulduğum nadir renklerdendir ancak Pastel Day Long 28 gerçekten inanılmaz duruşu olan bir renk.

Yukarıda farklı ışıklarla çekilmiş duruşlarını görüyorsunuz, her şekilde muhteşem değil mi sizce de?

Biliyorsunuz Pastel Day Long serisinin en önemli vaadi kalıcılığının olması ve tabii rujların mat olması. 

Düz ve ince bir aplikatöre sahip, dudaklarda sabitlenmesi uzun sürmüyor. Tek sevmediğim yönü aplikatöre ürünün fazla geliyor olması. Bu sebeple dişime bulaştrdığım bile oldu bir defasında. 

Kalıcılığı gayet yeterli. Yeme içme sonrası hafif açılma oluyor ama parçalı değil, veya dudak içlerinden değil. Silinerek kayboluyor, bu iyi. 

Dudaklarda kuruma hiç yapmadı. Day Long'un bazı renkleri ilk uygulama sonrası bunu hafif de olsa yapmıştı ama Day Long 28 de bunu hiç yaşamadım.

Benim evimde tahmin edersiniz ki sayısız ruj var ama bir ruj organizerim var ki onun içinde daimi rujlarım bulunmakta. Bu da orada yerini çoktan aldı. 

Bu rengi kullanırken şu şekilde kullandığım çok olmuştur. Hafif yapıda bir fondöten veya BB krem, bol maskara allık ve Pastel Day Long 28. O şekilde rujun rengi daha bir albenili oluyor. Bu da bir öneri. 

Sizin Pastel Day Long Serisinde en sevdiğiniz renk veya renkler hangileri?

Yeni bir yazıda görüşmek üzere.

Sevgiler. 

Devamını Oku »

Farmasi Matte Quick Dry

Yine bir oje ile geldim Farmasi Matte Quick Dry ojeden bahsedeceğim kısaca. Rengi ise MT02 Mocha Cake. Güzel bir kahve, tam mat! Daha önce Farmasi ojelerin bir çok serisini denemiştim ama Matte Quick Dry serisinden bu ilk deneyimim.

Ojenin vaatleri hakkında çok bir bilgiye rastlamasam da adına baktığımızda mat ve hızlı kuruyan bir oje olduğu görülüyor, biz de buna göre değerlendirelim ve fotoğraflarla destekleyelim.

Ojenin fırçası bildiğimiz Farmasi fırçası, fazla kalın olmayan orantılı. Tam mat bir oje, rengi de gördüğünüz gibi kahve, tam bir kahve. Kuruma hızı gerçekten iyi. Siz serçe parmağınızdan sürmeye başlıyorsunuz, baş parmağa geldiğinizde serçe parmak kurumuş oluyor. İkinci katı uyguladığınızda da bu durum değişmiyor. Farmasi Matte Quick Dry ojenin kalıcılığı da çok başarılı. 4.gün kendim çıkardım o güne kadar hiç bir bozulma olmadı görüntüde. 

Bu ojenin tek bir kötü yanı var. Diğer renklerinde de aynı mı bilmiyorum ama kaç kat olursa olsun tırnağınızda bir doku bozukluğu varsa olduğu gibi gösteriyor. Yani oje altına baz sürmeniz lazım böyle bir durum yaşamamak için.

Farmasi Matte Quick Dry fiyatı 4.5 lira gibi. İnstagram'dan bana ulaşarak siz de Farmasi ekibime katılabilir, Farmasi ürünlerini çok daha uygun fiyata alabilirsiniz.

Sevgiler

Devamını Oku »

Mojito Hair Serum Smart Keratin

Merhaba

Yeni tanıştığım bir markanın ürünü olan Mojito Hair Serum Smart Keratin bugünün konuğu. Size bu saç serumundan bahsedeceğim.

İşin açığı araştırmalarımda Mojito ürünleri hakkında çok fazla bilgiye sahip olamadım ama blog yazıları ile  bol bol bilgi paylaşımı göreceğiz sanıyorum. 

Mojito Hair Serum Smart Keratin fotoğraflarda gördüğünüz gibi mavi plastik bir şişede 125 ml boyutunda koyu kıvamlı şeffaf renkli bir ürün. Sitesinde bu saç serumu hakkında saçların ipek gibi ve parlak olacağı belirtilmiş ayrıca saç uçlarındaki kırıkların onarılıp, yapılandıracağı yazılmış. ürün içeriğinde gördüğüm kadarı paraben yok ama parfüm var.  Şuraya bırakayım içeriği.

Kokusu çok hoş asla rahatsız etmedi beni. Uzun bir kalıcılığa sahip değil bu arada koku. Banyo sonrası saçlarım henüz nemli iken, bir pompa avucuma sıkıyorum. Avuç içlerimde ısıttıktan sonra saçlarımın uç ve boylarına uyguluyorum.  Vaatlerinde bahsettiği onarma olayını yaşamasam da henüz, çok hoşuma giden bir özelliğini keşfettim. Yakın takip edenler bilir benim saçlarım ince telli ve elektriklenen sinir bozucu bir saç türü. Özellikle yeni yıkadığımda tüy tüy olurlar, aşağıdaki fotoğrafta görüyorsunuz. Her saç serumunda olduğu gibi Mojito keratinli serum ile de fön çekmeyi denedim. Yine nemli saçlarıma bir pompa sıkıp uyguladım. Ardından düzleştirici ile bir defa geçtim, sonuca inanamadım. Hiç bir serumda kısa sürede böyle bir sonuç almamıştım. "görüyorsunuz anlatmaya gerek yok" :D

Bir tarafta yeni yıkayıp kuruttuğum saçlarım, diğer tarafta Mojito Hair Serum Smart Keratin ile fön çektiğim saçlarım. Bu arada tüy tüy olan saçlar güneş ışığında çekildiğinden çok açık renk, diğer tarafta kapalı alan çekimi olduğundan daha koyu renk çıkmış. İkisinin ortası saç rengim aslında. Gerçi burada saçların duruşunu gösteriyoruz ama olsun :D Yani dakikalar ayırıp uğraşmaya gerek kalmadan bu sonucu almak beni çok mutlu etti. Bu arada sanırım kuru saçlar için daha uygun bu serum. Bir hatırlatma daha yapayım, lütfen fazla ürün kullanmayın şu saçlarıma bir pompa yetiyor mesela ona göre bakın ve kullanın. Fazlası saçı yağlı gibi gösteriyor.
Mojito keratin şampuan da merak ettiğim bir ürün. Bulabilirsem alacağım.

Tek bir sorun var o da ürünü herhangi bir yerde bulamamış olmak. Kız kardeşim sonucu görünce hemen alalım dedi ama satışını yapan bir yer bulamadık. Onun için de gören bile buraya yazarsa çok mutlu olurum. 

Yeni bir yazıda görüşmek üzere

Sevgiler

Devamını Oku »

Pastel Day Long Kırmızıları

Merhaba

Çok sevdiğim Pastel Day Long 09 ve 16 numaralı renklerini göstermek içim bu yazıyı hazırlamak istedim.

Dikkat ederseniz 'anlatmak' değil 'göstermek' kelimesini kullandım. Çünkü gerek burada gerek instagram hesabımda Day Long serisinden bolca bahsedip anlatmıştım zaten:)

Bir de size 09 numara ile kazandığım iddiadan bahsedeceğim. Yine de zengin renk seçenekleri, kalıcılık ve mat olma özelliği olan likit rujlar olduğunu hatırlatayım.

Burada gördüğünüz 09 ve 16 numaralı kırmızı likit rujlar, serinin diğer renklerinin özelliklerini taşıyor hemen hemen. 16 numara nar çiçeği kırmızı ve pembe alt tonlu. 09 numara ise benim seri içindeki favori renklerimden. Daha önce favori renklerimi tam burada yazmıştım. Ve mavi alt tonu, yani rujlarda en sevdiğim özellik. Tam bir kırmızı. Pastel bu 09 u kaldırmazsa ömür boyu kullanacağım renklerden biri olarak kalacak.

Pastel Day Long 09

Şimdi size bahsettiğim anımı anlatayım. 13 Ağustos tarihinde katılmak zorunda olduğum bir düğün organizasyonu vardı. Arkadaşımla birlikte hazırlanıyorduk. İkimiz de kırmızı ruj tercih ettik. Ben Pastel Day Long 09 o ise kendi sevdiği farklı bir markanın kırmızısı. Hazırlık bitti araca binerken arkadaşım bir çığlık attı 'ay rujları almadık, yiyip içeceğiz ruj kalmayacak dudakta ben çıkıp alayım' dedi. Kendi rujunu almasını, benim rujumun geceyi bana sorunsuz geçirteceğini söyledim. Çocuklaştı birden, benim rujum yerli değil şu marka, senin endişen yoksa benim hiç yok dedi. Ve eğer kendi ruju daha önce silinirse bana hediye alacağını aksi olursa da benden hediye beklediğini söyledi. Tamam dedim:)

Saat 22.00 gibi onun ruju neredeyse silinmişti. Yarısı bardağa çıkmıştı zaten.  Benim bardakta leke bile yok. Saat 23.30 gibi düğünden ayrılırken hediyeni seç mesaj at dedi:)) İnanılmaz eğlenceli saatler geçirdim arkadaşımın bu halleri ve Day Long 09 sayesinde.

Daha sonra kendisine mesaj gönderdim, aynen şöyle 'kendine benden 09 Day Long al ben bir şey istemiyorum' diye tek kelimelik bir cevap geldi 'olur'

Böyle de tatlı bir anı kaldı bana.

Yeni bir yazıda görüşmek üzere.

Sevgiler

Devamını Oku »

Edding LAQUE

Merhaba

Uzun zamandır oje yazısı yazmıyordum. Edding Laque ojeden bahsedeyim biraz. Edding bir çoğumuzun bildiği gibi ofis malzemeleri markası. Edding ojeyi görünce şaşırmıştım:

Ojeyi diğerlerinden ayıran özellikleri temiz içerikli olması, tırnakları beslemesi zarar vermemesi. Çabuk kuruması. Kalıcı olması. Bunlara orantılı olarak da fiyatı tabi.

Bendeki rengi Lordy Light Grey 193 gri bir renk. Her ne kadar grinin hafif, açık olduğu belirtilse de bana göre koyu bir gri bu.

Boyutu 8 ml Edding ojenin. Kapağı oluklu, bu da kavrama kolaylığı sağlıyor. Uygulama esnasında ise elinizden kaymıyor. Sürümü gayet kolay, sorunsuz. Çabuk kuruyor. Kalıcılığına gelince 3.gün sağ elimin tırnak uçlarından soyulmalar başladı. Bu süre bana oldukça yeterli ancak ürün hakkındaki yazılara vaatlere bakıldığında daha uzun sürelerden bahsedilmiş. Tırnaklara bakım yaması beslemesi özelliğini çok çok uzun süreli kullanımda çözebiliriz sanırım.

Edding Loque oje fiyatı bir çok markaya göre oldukça yüksek. 30 lira üzerinde. Benim gibi sürekli oje alan biri için gereksiz pahalı. Çünkü çok az ojeyi bitene kadar kullanmışlığım vardır. Ancak aldığı ojeyi bitene kadar kullananlar için vaatleri ile değerlendirildiğinde bu rakam ödenebilir.

Sizler kullandınız mı? Düşüneniz nedir?

Yeni bir yazıda görüşmek üzere.

Sevgiler

Devamını Oku »

Capilactif Okaliptus Şampuanı

Merhaba

Bir süre önce instagramdan başladığımı duyurduğum Capilactif Okaliptus Şampuanı bugün anlatacağım ürün. Tam adı Eucalyptus Hair Care Shampoo Capilactif

Önce vaatler tabi. Sonra bendeki etkilerini paylaşayım.

200 ml olan plastik ince uzun bir ambalajı var. Aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz gibi bir kapak, yani pıt diye açtığımız, ürünün kontrollü gelmesini sağlayan bir bölüm. Bu nasıl bir anlatım şekli ise artık:))

%85 bitkisel olduğu belirtilmiş. Deriyi temizlemek, dengelemek, var olan rahatsızlıkları yatıştırmak için formüle edilmiş bu şampuan. Saçları nemlendirdiği, yumuşattığı ve tazelik hissi verdiği de vaatler arasında. Bir önemli özelliği de saç ekimi sonrası en iyi tedavi için kullanılacağı belirtilmiş. Ambalaj açıldıktan sonra 12 ay içerisinde tüketilmesi gerekiyor. Ben 1 ay içinde bitirdim.

Kokusu ile başlayayım. Bana göre keskin ve ağır bir kokusu var, baskın. Ferahlatıcı vs şeklinde anılsa da ben sevemedim. Hani böyle viks gibi filan :/ Ancak bunu ürünü koklarken veya saçlarınızı yıkarken hissediyorsunuz, sonra kayboluyor. Güzel köpürüyor, saçlarınızın Capilactif okaliptus şampuanı ile temizlendiğini hissediyorsunuz. İlk 4-5 uygulamada sonuç çok kötüydü; sertleşmiş haşır huşur saçlar çok fena durumdaydı. Maske ve krem kullanmama rağmen. Hatta arkadaşıma söyledim ben buna devam edemeyeceğim sanırım diye. Bir iki defa daha deneyeyim bırakırım dedim ama sonraki yıkamalarda durum farklılaştı. Saçlar yumuşak kolay taranır hale geldi, şekil vermek sorun olmadı.

Hafif parlaklık sağladı bunun dışında ama daha fazla bir özellik gözlemlemedim üründe. Saç derisinde bir problem olmadığı için o anlamda inceleme şansım olmadı. 

Fiyatı yaklaşık 50 lira  ve bana çok fazla birşey katmadığından alacağımı sanmıyorum ama bakıldığında saç derisi sorunu olanların veya saç ektirenlerin deneyimlemesi gerek gibi görüyorum.

Yeni bir yazıda görüşmek üzere.

Sevgiler 

Devamını Oku »

Sheida Kohl Powder Sürme

Merhaba 

Bugün bir sürme deneyimi ile buradayım. Sheida Kohl Powder Sürme. Bundan sonra üründen Sheida Sürme olarak bahsedeceğim.

Çok genç yaşlarımda sürme kullanmıştım ben. Metalik gümüş-gold renkli ambalajları vardı. Çok uzun yıllardır da böyle bir deneyimim olmadı. Kozmetik bloglarında da çok rastladığım bir ürün değil sürme. Heyecan ve merakla Sheida Sürme'yi kullanmaya başladım. Önce ürünün vaatlerini anlatayım ardından özellikleri ve deneyim sonucundan bahsedeyim. 

Sitesinde, hipoalerjenik bir ürün olduğu ve ambalajın antibakteriyel olduğu belirtilmiş. Uygulama sonrası normal yıkama ile çıkmayacağı, ancak özel bir temizleme ürününe de ihtiyaç da olmadığı belirtilmiş. Birkaç defa ovuşturarak sadece su ile temizlenmesi mümkün diyor. Eğer yıkama yapmazsak 2-3 gün bu şekilde kalabileceği de vaatler arasında. Lens ile kullanımda da lense bulaşmaması için önce uygulayıp sonra lenslerin takılması öneriliyor. Göze bulaşıp alerji yapmasından çekinmeyin diye de not düşülmüş. 

Yukarıdaki fotoğraflarda gördüğünüz gibi çok şık bir ambalaj tasarımı var. Cam küçük bir şişe ve tutma bölümü metal. İçinde ürünü uygulayacağımız bir uç var, çok ince sayılmayan plastik bir aplikatör. Bendeki rengi siyah.Gözün içine yerleştiriyoruz, gözlerimizi kapatıp ilgili aplikatörü göz kapağı boyunca birkaç defa kaydırıyoruz. Bu işlemi tekrarlamak mümkün.  Gözün hem iç hem dış kısmına kullanılabiliyor.

Sheida Sürme ile ilgili yazının girişinde yazdığım vaatlerin hemen hepsi doğru diyebilirim. Sadece iki üç gün bekletmedim hiç. Ancak sevmediğim özellikleri de oldu. Mesela yeterli derecede siyah değil. Göz içlerinde siyaha daha yakın olsa da (sanırım ıslandığı için),dış kısımlarda gri, daha doğrusu siyahmış ama zamanla silinmiş gibi bir görüntü veriyor. Göz içinde kalıcılığı sebebi ile kullanabilirim ama orada da sorun şu; aplikatör sert ve dümdüz olduğu için, gözün iç-köşe kısımlarına tam ulaşmıyor. Yaklaşık 2/3 gibi bir kısmına ürün rahat geliyor ama o iç-köşe kısımları doldurmak uğraştırıyor. 

Sheida ürünlerini birçok kozmetik mağazasından alabileceğiniz gibi kendi sitesinden de temin etmeniz mümkün. Yani sheidakozmetik.com. 
Sheida Kohl Powder Sürme Sheida Sürme'nin sitesindeki fiyatı 19.50 den 9.75' düşmüş. Bir de sürmelerde alışık olmadığımız çok farklı renkler de mevcut. 

Yeni bir yazıda görüşmek üzere.

Sevgiler

Devamını Oku »

Sheida Myscara

Merhaba

Sheida Myscara, yani Sheida Maskara ile geldim bugün. Daha önce marka hakkında bir yazı yazmıştım okumak isterseniz tam burayı, yine markanın mineral allık yazısını okumak isterseniz burayı tıklayabilirsiniz.

Maskaranın vaatleri arasında; kirpikleri yapıştırmadan tek tek ayırması, takma kirpik etkisi, içeriğindeki doğal yağlar sebebi ile kalıcı olması ve kirpiklerin anında gürleşmesi ve güçlenmesi var.

Peki içinde neler var? Doğal balmumu, Senegal Akasyası, mimoza, hurma yağı, pirinç mumu ve sebze mumları. Ürünlerin içinde sakıncalı bir içerik olmadığını ve yerli bir marka olduğunu daha önceki yazılarımda anlatmıştım.

Resim yazısı ekle

Sheida Maskara siyah tombul tabir ettiğimiz bir ambalajda, yine dolgun bir fırçaya sahip fotoğrafta gördüğünüz gibi.

Gelelim anlaşma olayımıza ve vaatleri yerine getirip getirmediğine. Çok net söylüyorum benim kirpiklerimde bahsedilen gürleşme oldu iki kat uygulamada. Kirpik kıvırıcı pek kullanmam, zaten hiç bir maskarayı da onunla deneyip değerlendirmem. Kıvırıcı olmadan kaldırdı ve kıvırdı. Takma kirpik etkisi kadar olmasa da bu özellikleri sevdim. Gün boyu kirpiklerimin şekli bozulmadı. Bir defasında 3 kat uyguladım o zaman topaklanma yaptı ama abartmanın da bir alemi yok yani:) Kuruma dökülmedi yapmadı ve tam siyah.

Sevmediğim tek özelliği oldu o da çıkarırken zorlanmak. Kolay temizlenmiyor maskara kirpiklerden. Ama tam şurada bahsettiğim Maybelline Lash Sansational gibi çıkarırken kirpiklerimi dökmedi. Sadece biraz fazla uğraştırdı o kadar.

Ürünün indirimsiz fiyatı 23 lira gibi. Ve bence performansına göre oldukça uygun bir rakam.

Yeni bir yazıda görüşmek üzere.

Sevgiler

Devamını Oku »

Çantamda Ne Var?

Merhaba

Çantamda ne var başlıklı bir yazı ile geldim bugün. Bundan bir süre önce Çağla Görmenoğlu blog beni bu yazıda mimlemişti, ancak yazma fırsatı buldum. Aslında video çeker miyim diye bir süre beklettim ama benim için video çekmek ciddi sorun. Sebebi ise evde küçük çocuk var ve sürekli bölüyor:) 

Daha sonra bu çantayı kullandığım bir gün yine aklıma geldi fotoğrafladım ama yazısını yazmak yeni kısmet oldu. Gecikmeden dolayı kendisinden özür diyorum. 'Bu çantayı' dedim; marka çantalarla yazılıyor ya bu tip yazılar:))

Efendim devam edelim. O gün çantamda neler vardı başlayayım. 

Cüzdanımı çantamın yanında görüyorsunuz markasız sıradan bir deri cüzdan. Size bir sır vereyim, cüzdana çok meraklı biriyim ve aslında ben bu tarz cüzdanları pek sevmem kullanmam. Daha çok erkek cüzdanı diye bildiğimiz deri cüzdanlar tercihimdir. Hatta bir ara 'çek cüzdanı' tabir edilen portföy tipi cüzdanlardan kullanırdım ama şimdi bulmak pek mümkün olmuyor. Cüzdanın minicik bir yeri deforme olsun asla kullanmam bir daha. Böyle de garip bir modelim. Bakın çanta demiyorum cüzdan:)

Cüzdanın içinde kartlarım, küçük notlarım ve para olur ve tabi bir kimlik.

Onun dışında yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz gibi tarak, ev anahtarı, usb bellek ve benim en sevdiğim defter. Bu defter de her zaman olmaz kıyamıyorum kullanmaya çünkü. Sıradan bir not defteri ve kalem olur. 

Makyaj çantamda neler vardı o gün ona geçeyim. Hepsi gördüğünüz kadardı işte. Bebak El Kremi vardı o gün için. Rival de Loop allık, fırça, Maybelline Burgundy 590 ruj ve Jade parfüm o gün çantamda olanlar arasındaydı. 

Tabi çantamda olanlar değişiklik gösteriyor ama o gün bunlar vardı. Bunların dışında telefonum ve sigara kullandığım için sigaram vardı. 

Çağla'ya çok teşekkür ediyorum bu mim için. Kensini takip etmiyorsanız yazının girişinde adını yazdığım yere tıklarsanız bloguna ulaşıp takibe alabilirsiniz.

Yeni bir yazıda görüşmek üzere.

Sevgiler

Devamını Oku »

Cherimoya Chiseled Mineral Contour Palette

Merhaba

Uzun zaman önce Eve Shop'tan aldığım bir paleti bugün anlatmak istiyorum size. Cherimoya Chiseled Mineral Contour Palette.

Bu paleti blogger arkadaşım Melodi Erkan'ın snapchat hesabında görmüştüm aklımda kalmıştı Chiseled Kontur Palet. Melodi'nin yazısına ulaşmak için tam burayı tıklayabilirsiniz.

Geçelim ürüne. Bu palet karton bir ambalajda yanında küçük bir fırça ile sunulmuş tüketiciye. Renkler mika yuvarlak bir kutuda gördüğünüz gibi. 16 gr ve bir avuç içinden büyük bir ürün. 

 4 rengi var. Hemen duruşlarını da öylesine uygulanmış halleri ile paylaşayım.

Allık var, kontur/bronzer var diğer iki rengide isterseniz aydınlatıcı isterseniz kapatıcı olarak kullanabilirsiniz. Ben bu paleti far olarak bile kullandım:)

Aslına bakarsanız hem snapchatte gördüğümde, hem de mağazada baktığımda ben bu ürünü mat zannettim. Ama ilk uygulamada hafif ışıltılar barındırdığını gördüm. Tozutma olayı evet var, yapısı pudralı çünkü ama rahatsızlık boyutunda değil. Pigmentasyonu umduğumdan başarılı. Kontur uygulamasına yeni başlayacaklar için riskli olabilir. 

Fırçasına gelelim. Kullanılamaz denecek bir fırça değil ama sanıyorum kendi fırçalarınızdan daha çok verim alacaksınız diye düşünüyorum. Yalnız vurgulamak istiyorum, dokunduğunuz an ürünün rengi parmağınıza olduğu gibi geliyor. Dolayısı ile fırçanıza da kontrollü almanız lazım.

Dediğim gibi Eve Shop Mağazası'ndan geçen bayram indiriminde almıştım. İndirimli fiyatı 19.50 idi. Kullanım alanları ve performansına bakıldığında çok çok iyi bir fiyat bu.

Yeni bir yazıda tekrar görüşmek üzere.

Sevgiler

Devamını Oku »

Kozmetik Bloglarından Duyuru!

Kozmetik blogu yazarları olarak bir süredir aramızda konuştuğumuz ve bizi rahatsız eden konuları sizinle de paylaşalım; bir kez daha ve umut ediyoruz ki son kez (kozmetik blogları) biz kimiz, ne yaparız, amacımız ne anlatalım istedik. Umuyoruz ki bu açıklama ile hem kendimizi size anlatabiliriz; hem de son zamanlarda kulağımıza gelen, son derece yanlış ve verdiğimiz emeği hiçe sayan algı operasyonlarını değersizleştirebiliriz! Biz kozmetik blogu yazıyoruz; "hobimiz" bu renkli dünya yani! Makyaj malzemelerini gördüğümüzde aşkla bakıyoruz, gözlerinden kalpler çıkan emojilere dönüyoruz. Yeni bir üründen bahsederken sesimiz yükseliyor; kalp atışlarımız hızlanıyor. Saatlerce bir rujun "rose gold" ambalajına güzelleme yapabiliyoruz; ya da bir marka tenimize uyan fondöten getirmediğinde günlerce söylenebiliyoruz. Yeni bir far paleti aldığımızda kullanmadan önce günlerce bakışıyoruz. Fırçalarımızı arada bir elimize alıp okşuyoruz; yumuşaklıklarıyla kendimizden geçiyoruz. Kozmetiği yalnızca sevmiyoruz; tutkuyla bağlıyız. 

Biliyoruz ki aranızda bizim gibi olanlar, bu yazıları okuduğunda "deli galiba" demeyenler de var! Ama biz kozmetik blogu yazarı olarak, bu tutkumuzu bir farklı seviyeye taşıyıp, kozmetiklerle ilgili bildiğimiz ve anladığımız ne varsa yazmayı da seviyoruz. Okuyanlara bizim gözümüzden bu güzellikleri anlatmayı, iyi-kötü ne varsa paylaşmayı, yeniliklerden sizi haberdar etmeyi, gelen yorumlarla yeni bir şeyler öğrenmeyi seviyoruz. 

Şu an bu yazıyı okuyorsanız, biliyoruz ki siz de okumayı seviyorsunuz! Kozmetik bloglarımızda akışa hareket katmak için ara sıra yeni mekanlar gibi farklı konulara yer versek de, bizim uzmanlık alanımız kozmetik! 

Tüm dünyada "uzmanlaşmak" değerliyken, Türkiye'deki "ne iş olsa yaparım abi" kültürüne karşı gelip, moda adıyla "lifestyle blogger" olmak yerine "yalnızca kozmetik yazmaya devam etmeyi" tercih etme nedenimiz de bu: bildiğimiz işi yapıyoruz. Pek çoğumuz da bu işi gayet iyi yaptığı için kozmetik firmalarından işbirliği teklifleri alıyor; dolayısıyla işbirliği çalışmaları da yürütüyoruz. Ama, her işbirliğine de evet demiyoruz; birlikte çalışacağımız firmaları, gideceğimiz yerleri de inceleyerek seçmeye çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki her gün, günde 3-4 ayrı yere gidip aynı hafta içinde de çeşit çeşit bakım yaptırmak karşı taraftan bakınca "pek de güvenilir görünmüyor"... Eleştirilerin bir kısmı da burada başlıyor: işbirliği çalışması yapılan ürünleri iyi yazma, kötüye kötü dememe, "her ürünü sevdiğini söyleme" gibi... 

Önce şu konuya açıklık getirelim: Türk yasalarına göre herhangi bir firmayı medya aracılığı ile karalamak suçtur. Bir ürünü dilinizin kemiği olduğunu unutarak kötülerseniz, firmanın sizi dava etme hakkı vardır. Ama bu her ürüne "harika" demek zorundasınız anlamına gelmez. Zaten ister makyaj ürünü renkli kozmetik, ister de cilt bakım ürünü olsun, kozmetik ürünlerinin performansı görecelidir; kişiden kişiye değişir ve birine çok iyi gelen üründen diğer bir kişi hiç sonuç alamayabilir. Bu yüzden de aklı başında bloglar bir üründen bahsederken, yaygın adıyla "PR ürünü" olsun olmasın, "olumlu ve olumsuz yönlerini" yazarlar, kendi ten renklerini ya da cilt türlerini belirterek "bende etkileri bu oldu ama farklı ten renklerinde, cilt türlerinde farklı performans gösterebilir" gibi bir cümleyle de bitirirler. Ya da o ürünü hiç yazmamayı da tercih edebilirler. Ama zaten iyi bir kozmetik blogu okuruysanız, bunu yapan ve yapmayan blogger ayrımını şimdiye kadar çoktan yapmışsınızdır ve kozmetik bloglarının "her önüne gelen ürünü övmediğini" de zaten gayet iyi biliyorsunuzdur. Ayrıca yine iyi okurlar bilirler ki, iyi kozmetik bloggerları kendilerine gelen PR ürünlerinin kat be kat fazlasını kendileri yeni ürünleri merak ettikleri için ve kozmetikleri tutkuyla sevdikleri için "kendi ceplerinden" hiç düşünmeden; hatta göze batacak biçimde harcarlar. Fotoğrafın kurgusundan çekimine, ışığından kompozisyonuna, yazıların planlanmasından ürünün yazılmasına kadar her ayrıntısıyla ince ince uğraşıp büyük emek verdiğimiz bloglarımızı, bizim bu hobiye bakış açımızı, ve "doğru bilinen yanlışları" size en net şekliyle anlatmaya çalıştığımız bu yazı umuyoruz ki bir milat olur ve bir daha da kendimizi kimseye anlatmak zorunda kalmayız... Kozmetiği ve bu tutkumuzu paylaşan herkesi çok seviyor, bizleri okuduğunuz ve umuyoruz ki anladığınız için de şükran duyuyoruz! Kozmetik Blogu Yazarları

NOT: Eğer "bu yazı beni de anlatıyor" diyorsanız, ilk okuduğunuz blogun adını referans göstererek /etiketleyerek kendi blogunuzda ya da Instagram sayfanızda yayınlamanızın hiçbir sakıncası yoktur; hatta mutlu oluruz! 

Devamını Oku »