Başa Gelen Çekilir!

Başa Gelen Çekilir

Bir hazin hikayeyi, bir makus talihi yazmak istedim bu yazımda.

Bir Fenerbahçe-Galatasaray rekabeti almış başını gidiyor çok uzun yıllardır. Yaptıkları maçlara derbi (derby) deniliyor. Derbi aslında aynı şehir takımlarının oynadığı karşılaşmalara denir tüm dünyada ancak ülkemizde büyük iki takım karşılaştığında kullanılıyor. Bu anlamda Fenerbahçe Galatasaray karşılaşmalarına derbi demiyorum ben, yeterli görmüyorum çünkü.

Bunun sebebini de anlatayım hemen bu iki takımın geçmişe dönük karşılaşmalarına baktığımızda Fenerbahçe`nin başarısını görüyoruz. Gol farkıyla veya tarihle anımsanan müsabakalar gibi. Mesela 06 Kasım. Ayrıca büyük takım demek sadece sürekli kazanan takım değildir, camiası ile de farkını hissettirmek zorundadır. Maalesef Galatasaray bunu hiç yapamadı. Tüm mağlubiyetlerinde 2000 yılında aldığı UEFA kupasından bahsetti (O kupa Türkiye`nin gururu bu arada o başka), "... ama bizim UEFA kupamız var" şeklinde başlayan "siz alabildiniz mi?" diye süren kontrataklar başlattı Fenerbahçe taraftarına. Yendiği zaman sloganlarla ortaya çıkıp yenildiğinde tebrik etmesini bilmedi asla.

Avrupa kupalarında Beşiktaş ve Fenerbahçe`nin maçlarında rakip takımı havaalanından almaya gitti taraftarı, destek verdi. Bu bir ülke meselesidir ben ülkemin takımına destek vermeliyim demedi. Sonra aynı saygısızlığı kendi gördü.

Gelelim son zamanlarda başına gelenlere; futbolla hiç ilgisi olmayanların bile öğrendiği sloganlar oldu Galatasaray sayesinde. 

"Arkayı dörtleyelim" veya "hatıralar sarmış dört bir yanımı yada "Hocam siz bu dört yıldız olayını çok yanlış anlamışsınız" ve daha neler yazıldı çizildi. Dortmund, Başakşehir, Arsenal ve tekrar Dortmund deplasmanında 4 er gol yedi. Elbette bu seri mağlubiyet ve değişmeyen skorun teknik izahı vardır yani olmalıdır. Ben bu olaylar sonrası Fenerbahçe`li bir futbolsever olarak sadece Galatasaray`ın tarihine, geçmişine acırım taraftarına asla! (bu takımın çok az taraftarı olması gerektiği gibidir onları tenzih ediyorum).

Hep kullandığım bir cümle vardır. Fırsatını bulduğumda atlamam. Herkesin şansı kalbindeki samimiyet kadar olsun!

Sevgiler 

    

Devamını Oku »

Bu Yazı Sarı-Lacivert

Merhaba Arkadaşlar;

Yakınlarım ve takipçilerim arasında nasıl bir Fenerbahçe'li olduğumu bilmeyen yoktur değil mi?
Bu postta Fenerbahçe'li oluşumu, başlangıcını, anılarımı yani Fenerbahçe'me ait herşeyimi anlatmak istiyorum.
Baba Fenerbahçe'li olunca sarı lacivert bir eve doğuyorsunuz zaten,Çocukken erkek kardeşime "hangi takımı tutuyorsun" diye sorduklarında ondan önce ben cevap verirdim mesela. 
Küçük yaşlarda sarı lacivert objeler biriktirmeye başladım. Futbol maçlarını takip etmeye başladım. TRT vardı benim çocukluğumda sadece ve ben pazar gecelerini iple çekerdim haftanın karşılaşmalarını izlemek için, özetlerini yani. Fenerbahçe'li Müjdat Yetkiner hayranlığım vardı çünkü o babadan Fenerbahçe'li idi para için oynamıyordu takımda.
Yıllar ilerledikçe teknik bilgiler de edinmeye başladım., aile içinde maç kritiklerim başladı. Bir gün bir spor gazetesine bir yazımı faksladım o haftanın karşılaşması ile ilgili bir yazı yazmıştım. Ertesi gün yazım gazetede çıkmıştı ve aynı gün gazeteden aradılar beni sürekli yazıp yazamayacağımı sordular. Çok mutlu oldum ve 1.5 yıl sürdü o gazetede yazılarım.
Bu süre içerisinde Dereağzı'nda yapılan idmanlara gittim büyük spor yazarları ile tanışma şansım oldu.
Ancak idealim ve hedefim iyi bir reklamcı olmaktı bu sebeple kendi ofisimi açınca yazarlık işi askıya alındı.
Bir süre sonra bir sitede haber yazmaya başladım 4 yıl sürdü ama bu defa konu herşeydi sadece Fenerbahçe değil.
Arkadaşlarım bana hediye alırken sarı lacivert hediyeler seçerlerdi. Kıyafetler ayakkabılar duvar süsleri herşey. 
Bu anlamda hevesimin kaldığı tek şey sarı lacivert makyaj yapmak oldu. Maçlara giderken yüzümü sarı lacivert boyamaya hiç fırsatım olmadı belki bir gün o da olur.
O günlerden bir not daha: benim taraftarlığım biraz koyu olup tek televizyonlu evde sadece maç seyrettirmeye kalkınca ev halkını, erkek kardeşim sırf benim inadıma Beşiktaş'lı oldu ve hala öyle devam ediyor:)
Fenerbahçe aşktır, yaşayanlar bilir.
Sevgiler...

Devamını Oku »

2013-2014 Sezon Şampiyonu Fenerbahçe'm

                                            "Aç Kapıyı Veysel Efendi Şampiyon Geldi" :))

Mutluluğumu hangi sözlerle anlatabilirim bilemiyorum.

Kendimi bildim bileli Fenerbahçe hayranıyım birçok kupa gördüm ve birçok rekor yaşadım. Ancak bu defa herşey başka. Mesela Nisan ayında kaç takım 9 puan farkla şampiyonluğunu ilan eder? Veya rakip takımların sezon boyunca ileri geri sloganlarla iddialı demeçlerle Fenerbahçe min şampiyon olamayacağını anlatmasına ne demeli? Ya şike davası, iftiralar yıpratma taktikleri?  Bunun gibi bir çok sebep var ve bu şampiyonluk başka işte..

Sosyal medyada rakip takım taraftarlarını izliyorum. Kutlayanlar var elbet ama hala ileri geri konuşup saçmalayanları da görüyorum. Büyükleri öğretmemişler "bükemediğin bileği öpeceksin" :))

Avrupa Kupalarında sonsuz başarı diliyorum...

Teşekkürler Fenerbahçe'm

Devamını Oku »