Çok sıradan bir başlık değil mi? Bakın bu sıradan başlığın altını nasıl dolduracağız ilerleyen satırlarda. Bakımlı olmak nedir? Nasıl bakımlı olunur? Tabii biz dış bakımdan bahsediyoruz, ruh bakımına belki çok sonraları gireriz, beni şimdilik aşıyor.
Bu yazıda, konu ile ilgili doğru bilinen yanlışlardan ve bile isteye yapılan yanlışlardan bahsedeceğim. Tecrübem dahilinde, dilim döndüğünce anlatacağım. Örnekler vereceğim, birebir yaşadıklarımı anlatacağım. Biraz dedikodu da yapmış olacağız ama durumu izah etmenin en kolay yolu örnekler üzerinden ilerlemek bana göre.
Bakımlı olmanın ilk kuralı temizlik arkadaşlar, buradan başlayalım. Dışarıdan alımlı şık görünen bir kadın düşünün. Yanına yaklaştığınızda ter kokuyor, saçları kokuyor. Bir gülüyor, kırmızı rujun altından kahve ve sigara lekeleri ile dişleri çıkıyor. Bu noktada hemen bir parantez açıp, diş kemik rengi sarı olanları hariç tutuyorum. Ben temizlenmemiş dişlerden bahsediyorum.
İlk örneğimiz bu konu ile ilgili olsun. Bir lansmanda blog camiasından tanıdığım biri ile karşılaştık, kucaklaştık. Sık ve uzun saçları burnuma girdi ve o ağır kokuyu size anlatamam. Nerede olsa tanırım, yağlı saç sorunsalı. Muhtemelen kuru şampuan kullanmış, dışarıdan saçlar kirli görünmüyor ama koku berbat. Acele ile oldu sanırım dedim. Başka bir karşılaşmada tekrar aynı şey. Anladım ki bakım fotoları videoları paylaşan bu genç kadın aslında çok iyi bakım yapmıyor. Dışarıdan baktığınızda görüntü gayet hoş. İddialı iddialı tanıtımlar vs.
Diğer bir örnek ter kokusu ile ilgili. Yine bizim camiadan biri. O kadar şık giyinir ki isim versem yalan söylediğimi düşünürsünüz. Ben de kendime inanamadım zaten.
Şimdi bu örneklerde de gördüğümüz gibi süslenmek, iyi giyinmek, kocaman konuşmak bakımlı olmayı sağlamıyor. Tüm bunlar temizlik sonrası yapıldığında muhteşem olur.
Peki insanın kendi elinde olmayan ter kokusu nasıl önlenir. Ya da doğuştan olan yağlı ten, saç olayı nasıl halledilir? Ter kokusu için inanılmaz başarılı koltuk altı ürünleri var. Banyo sonrası uygulamak yeterli. "Dur çok terledim roll on süreyim, parfüm sıkayım" demek korkunç bir hatadır. Temizlik yapılmadan bu ürünler kullanılırsa daha feci sonuçlar doğurur. Yağlı saçları olanlar da yazık ki biraz uğraşmak zorundalar. Öncelikle saç tiplerine uygun şampuanlar kullanmalılar. Ve sık sık saç diplerini yıkamalılar. Saç dipleri diyorum, çünkü asıl sorun orada. Şampuanı saç dipleri ile buluştırmak zorundalar. Özellikle işlem görmüş saçların boy ve uçları kuru olur. Yağlı saç için hazırlanan şampuanlar bu bölümleri daha da kurutur. O sebeple saç dipleri yıkanmalı son olarak da saçın boy ve uçları şöyle bir karıştırılmalı. Uzun saçlı olanlar bu konuda çok zorlanır biliyorum. Ama yapacak başka bir şey yok.
Saçların temizliğinden bakımından kısaca bahsettik, biraz da cilt bakımından bahsedelim. Bakımlı olmanın bir ayağı da cilt bakımı. Hem kuru hem yağlı ciltlere sahip olanlar ekstra bakım yapmak zorunda ama bazıları pahalı kremler alarak bunu sağlamayı planlıyor. En çok atlanılan kısımlar ise cilt temizliği ve güneş koruması.
Hemen yine yaşadığım bir örnekten bahsedeyim. Kendi işimle ilgili bir toplantıdayım. Karşımdaki hanımefendiyi yaklaşık bir yıldır görmüyordum. 30 kilo vermiş, toplantı esnasında arada onu vurguluyor, her fırsatta. O esnada cildine gözüm takıldı, yağ içinde. Kendimi nasıl zor tutuyorum söylememek için anlatamam. Bir de yakın tanıyanlar bilir, ben sol gözüm sorunlu. Buna rağmen algılarım o kadar açılmış ki hemen fark ediyorum. Yani ona şöyle demek istedim "kilo vermen çok güzel ama şu allığın altındaki kiri pası neden temizlemiyorsun" Bu durumu çok yaşıyorum, hiç üstüme vazife değil biliyorum ama imkanlar varken özellikle kadınların bu şekilde gezmesini hiç istemiyorum.
Kuru cilde sahip olanlarda da benzer sorun var. Asla ciltlerini nemlendirmiyorlar, üzerine makyaj yapıyorlar. Tüm çizgiler keskin keskin ortada. Aktardan alacakları kayısı çekirdeği yağı ile bir iki damla kullanıp ciltlerini sağlıklı gösterebilirler. Bunu ekonomik olarak kremlere para vermenin zorolduğunu söyleyenler için yazıyorum.
Her iki cilt tipi için güneş koruması çok önemli bunu her fırsatta söylüyorum. Eğer tek bir ürün kullanma şansınız varsa bu kesinlikle güneş koruması olmalı. Tabii temizlik sonrası...
Şimdi gelelim bazılarının sarı saç, platin saç tutkusuna. Korkunç, kabus gibi dolaşıyorlar yoluk yoluk saçlarla. O saçları açılmaktan pişmaniye gibi olmuş hala ne kesiyorlar ne platinden vazgeçiyorlar. Şimdi bu hanımlar bakımlı olduklarını mı düşünüyorlar? Bir arkadaşım var, yıllardır küllü sarı uzun saç kullanır. Çok da yakışıyor. Geçtiğimiz yıldı sanırım, saçlarını kestirdi. Çünkü saç rengini seviyordu. Yapılması gereken iki şeyden birini yaptı. Ve kısa olduğu halde bakımını ihmal etmez. Diğer bir örnek de kız kardeşim. O da yıllarca küllü sarı kullandı ama aşırı bakım yaptığı halde boy ve uçların yıprandığını görüp omuz boyunda kestirdi ve rengini koyulaştırdı açık kahve tonlarına geçti.
Biraz da giyim kıyafet konusundan bahsedelim. Hiç bir kadının kirli kıyafet kullanacağını düşünmüyorum, o konudan bahsetmeyeceğim. Ancak ütülenmemiş elbise gömlek vs her şeyi çöp ediyor. Ya da tozlanmış ayakkabı. Spor ayakkabıların alt beyaz yerlerinin leş gibi olması. Düşünsenize çok güzel, pırıl pırıl giyinmiş tertemiz bir kadın. Saçı başı düzgün ayakkabısı leş gibi. Güzel görünmek, bakımlı olmak adına verdiği tüm emek çöp. Bir de bedenimizi tanımadan seçtiğimiz kıyafetler var. Burada da kendimdeki eksikleri söyleyip, kendimden örnek vereceğim. Benim omuzlarım geniş değil. Bu sebeple çok beğendiğim bir elbiseyi düşük kollu olduğu için giyemem. Ya halter yaka olacak ya tek omuz olacak ki omuzlarım belli olsun. Boyum uzun görünse de bacak boyum kısadır. Bol paça bir pantolon beni paçalı tavuk gibi gösterir. Şöyle bir gömlek giyip kot pantolon içine sokamam. Çünkü ne kadar zayıf olursam olayım simit bölgem bellidir ve çirkin durur. Ayağımda ameliyat izi var bu sebeple onu kamufle edecek pabuçlar tercih ederim. Sanırım anlatabilmişimdir.
Makyaj konusuna geçelim. Herkes çok iyi makyaj yapmak zorunda değil. Bunu bu bölümün başında belirteyim. Zamanla yüzüne yakışan tarzda makyajı deneme yanılma yöntemi ile bulabilir insanlar. Ancak bazıları o kadar kötü makyaj yapıyor ki bununla çok güzel olduklarını düşünüyorlar. Çevrelerinde kimse de "bunu yapma sana yakışmıyor" demiyor. Ya da söylense de o kişi umursamıyor, bunu ben yaşadım. Kahve içmek için birkaç arkadaş toplandık. İçlerinden birine zamanın birinde bu makyaj sana hiç uygun değil, değiştirsen iyi olur demiştim. "Ben kendime makyaj yapamam ama başkasına yaparım" demişti ve bana bir göz makyajı yaptı korkunç oldum. Bildiğiniz göz kapağımı sulu boya yapar gibi boyadı. Ayıp olmasın diye sesimi çıkarmadım. Çünkü bir defa uyarmıştım, demek ki o kendini öyle iyi hissediyordu. Neyse kahve gününe gelelim. Oraya da yine abuk bir makyajla geldi. Kız kardeşim dik dik yüzüne bakıyor ısrarla. Burası çok komikti. Alamıyor gözlerini arkadaşımın yüzünden. En son kendini topladı, eğildi kulağıma "abla bu neden tokat yemiş gibi allık sürmüş" dedi bana. Gerçekten çok abartılı bir allık üstelik dağıtılamamış. Oysa ki giyimi filan çok şıktı.
Makyaj olayında bana göre en önemli husus yüzdeki fazla gereksiz tüyler. Kaşlar alınmamışsa, boşluk varsa onlar doldurulmamışsa, dudak üstünde tüyler belirginleşmişse hangi makyajı yaparsanız yapın hiç bir şeye benzemez. Düzgün kaşlar ve tüylerden arınmış bir yüze makyaj bile gerekmez çoğu zaman.
Gözleri küçük olan insanların göz içine siyah kalem kullanması, ince dudakları kalınlaştırmak için yarım santim dıştan kalem çekilmesi, kirpikler uzun kalın görünsün diye maskarayı bin kat sürüp topak topak kirpiklere sahip olunması aklıma gelen ilk makyaj hataları.
Estetik faciaları var ondan hiç bahsetmeyeyim. Birbirine benzeyen bir çok kadın. Bununla ilgili de bir anım var ama başka bir yazı ya da videoda anlatayım, konu dışında çıkmayalım.
Ojeler... En sevdiğim kozmetik ürünleri. Öncelikle tırnak kişinin kendine aitse uzun tırnak severim. Jel tırnak takma tırnak yapmam yaptırmam itici gelir. Bu şahsi fikrim. Tırnak bakımı ayrı bir şeydir özen ister. Oje kullanıyorsanız düzenli yenilemek, vaktiniz yoksa çıkarmak zorundasınız. Yarım ojelerle nasıl çirkin görünür o cağğnım eller. Zaman zaman denk geliyorum sosyal medyada. Tırnak uzun ürün tanıtıyorlar, tırnağın içinde siyah bir şey. Ya da ojelerin bir kısmı yok. Takipçiye de saygısı yok bazılarının çok çirkin.
10 yıldır blog yazıyorum, incelemelerimi sizlerle paylaşıyorum. Kozmetik konusunda tecrüben bunun 3 katı en az. Çok iyi makyaj yapamam ama ürünleri iyi incelerim ve zamanla kendime yakışan makyaj stilini de buldum bu şekilde devam ediyorum.
Toparlayacak olursak, bakımlı olmak pahalı giysi, bol makyaj, üzerine boşaltılmış parfüm, sarı saç demek değildir. Temizlik ilk şarttır. Sonra kendi bedenimizi tanıyıp ona göre aksiyon almayı başarmaktır. Saç, makyaj kombin gibi.
Sağlıklı beslenmek, egzersiz de kişisel bakıma giriyor ancak bu da beni aşan bir konu şimdilik.
Atladığım bir şeyler varsa ve aklıma gelirse ekleme yaparım daha sonra. Bu yazıyı okuyanların fikirlerini de aşırı merak ediyorum. Eklemek istediğiniz ya da size uymayan bir ifadem varsa mutlaka yazın.
Yeni bir yazıda görüşmek üzere.
Sevgiler